Çocuklarda Kitap Okuma Alışkanlığı Geliştirilmesinde Çocuk Gerçekliği

Çocukların dünyayı algılama biçimi, yetişkinlerin mantık örgüsünden oldukça farklıdır. Çocuk edebiyatında ve çocukların okuma alışkanlığı kazanmasında kritik bir öneme sahip olan "Çocuk Gerçekliği" kavramı, tam da bu farklılığa odaklanır. Bu yazıda, çocuğa görelik ilkesiyle birlikte ele alınan, çocuğun olayları kendi bellek süzgecinden geçirerek nasıl yeniden yorumladığını ve bu durumun nitelikli çocuk kitaplarına nasıl yansıdığını inceleyeceğiz.

Çocuk Gerçekliği Nedir?

Çocuk gerçekliği, en temel tanımıyla; çocuğun dış dünyayı, karşılaştığı olayları ve durumları kendi ilgi, ihtiyaç ve algı seviyesine göre yorumlamasıdır. Bu, çocuğun kendine özgü bir mantık örgüsü içerisinde oluşturduğu öznel bir varlık veya algı alanıdır.

Öznel Mantık Örgüsü

Yetişkinler için karmaşık veya bilimsel olan bir olgu, çocuk zihninde bambaşka bir neden-sonuç ilişkisine dayanabilir. Çocuk gerçekliği, çocuğun olayları nasıl anladığı ve "kamu evrenini" (dış dünyayı) nasıl yorumladığı ile ilgilenir. Bu kavram, çocuğun dünyayı olduğu gibi değil, kendi iç dünyasındaki süzgeçten geçirerek algılamasını ifade eder.

"Küçük Yetişkin" Algısının Değişimi

Geçmiş dönemlerde çocuklar maalesef "küçük yetişkinler" olarak görülmüş ve çocuk kitaplarında bu gerçeklik göz ardı edilmiştir. Ancak eğitim bilimlerinin ilerlemesiyle birlikte bu bakış açısı değişmiştir. Dünyada özellikle 1970 sonrasında yazılan metinlerde çocuk gerçekliğine dayalı eserler artmış ve çocuk edebiyatı yeni boyutlar kazanmıştır. Türkiye'de ise bu akım dünyaya kıyasla daha geç başlasa da, son 20 yılda yazarların bu konuya büyük önem verdiği ve ciddi bir ilerleme kaydedildiği görülmektedir.

Çocuk Kitaplarında Somut Örnekler

Çocuk gerçekliği kavramının teorik tanımı karmaşık gelebilir, ancak çocuk kitaplarındaki yansımaları bu kavramı anlamayı oldukça kolaylaştırır. Yazarlar, çocuğun anlam evrenini bildikleri için bilimsel gerçekleri didaktik bir dille anlatmak yerine, çocuğun hayal gücüyle örtüşen estetik bir dil kullanırlar.

Gökyüzündeki Suçlu Terzi Örneği

Sevim Ak'ın "Vanilya Kokulu Mektuplar" eserindeki bir tasvir, bu konuya mükemmel bir örnektir. Kitapta, gökyüzüyle ve bilimsel gözlemlerle ilgilenen bir çocuk, annesi ve dayısının "günlerin kısalması" hakkındaki konuşmasına kulak misafiri olur. Yetişkinlerin "günler kısalıyor, işleri yetiştiremiyorum" serzenişini kendi mantığıyla yorumlayan çocuk, durumu şöyle kurgular:

Gökyüzünde görünmeyen makasıyla çalışan "suçlu bir terzi" vardır. Bu terzi, her 24 saatte günün bir dakikasını kesip, görünmeyen makinesiyle geceye dikmektedir.

Yetişkinler için günlerin kısalması dünyanın eksen eğikliği ile ilgiliyken, çocuk gerçekliğinde bu durum gökyüzündeki bir terzinin işi olarak algılanır. Yazar burada çocuğun bilimsel gerçeği bilmeyişini değil, kendi dünyasında nasıl tutarlı bir hikaye oluşturduğunu yansıtır.

Doğa Olaylarının Çocuğun Gözüyle Yorumlanması

Bir başka örnekte, balkona asılan rengarenk çamaşırlardan süzülen suların buharlaşması ve ardından gökkuşağı çıkması arasında bağ kuran bir çocuk yer alır. Çocuk, annesine seslenerek; astığı çamaşırların renklerinin gökyüzüne gidip gökkuşağını oluşturduğunu iddia eder.

Benzer şekilde "Uçurtmam Bulut Şimdi" eserinde güneşin batışı, "güneşin başka bir kente gitmesi" veya "bulutların arkasına girip uyuması" şeklinde tasvir edilir. Bu anlatım, "Güneş ışınları belli bir açıyla gelmediği için hava kararır" şeklindeki düz ve didaktik bir anlatımdan çok daha fazla çocuğun ilgisini çeker.

Ebeveynler ve Eğitimciler İçin Öneriler

Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılırken seçilen eserlerin niteliği büyük önem taşır. Çocuk gerçekliğini yakalayan yazarlar, çocukların dikkatini metin üzerinde tutmayı başarır.

Doğru Yazar ve Eser Seçimi

Türkiye'de çocuk gerçekliğine uygun eserler veren önemli yazarlar bulunmaktadır. Fatih Erdoğan, Sevim Ak, Behiç Ak, Elvan Pektaş ve Nezih Meriç gibi isimler, çocukların dünyasına hitap eden ve onların algı düzeyine uygun eserler ortaya koymaktadır. Özellikle ilkokul seviyesindeki çocuklar için kitap seçimi yapılırken bu yazarların eserleri referans alınabilir.

Estetik Anlatımın Gücü

Bir konuyu çocuğa öğretirken veya anlatırken düz bir bilgi aktarımı yerine, edebi ve estetik bir dil kullanmak çocuğun okuma isteğini artırır. "Güneş bulutların arkasında uyuyor" ifadesi, çocuğun hayal dünyasında karşılık bulur ve kitabı okudukça okuyası gelir. Bu nedenle, kitap seçimlerinde metnin sadece ne anlattığına değil, "nasıl" anlattığına da dikkat edilmelidir.

Özet Olarak

Çocuk gerçekliği, çocuk edebiyatının sadece basitleştirilmiş metinlerden ibaret olmadığını, aksine çocuğun özgün düşünce sistemine saygı duyan derinlikli bir alan olduğunu gösterir. Çocuğun dünyayı algılayış biçimini yansıtan, didaktiklikten uzak ve estetik kaygı taşıyan eserler, çocukların kitaplarla kurduğu bağı güçlendirir. Yetişkinlerin gülümseyerek karşıladığı bu çocuksu mantık örgüsü, aslında çocuğun yaratıcılığının ve olayları kendine has çözümleme yeteneğinin en saf halidir.